Mustafa Çoban
  Çocuk Hakları Kulübü
 






 

ANAM YAKMIŞ KINAYI ADAY DİYE...
BENDE VATAN İÇİN KURBAN DOĞMUŞUM..
ANAMDAN VATANA SON BİR HEDİYE...
KUMANDANIM BEN İSMAİL DOĞMUŞUM...

TÜRKÜN GÖĞSÜ,TÜRKÜN KOLU
İMAN İLE KUVVET DOLU
ASLAN YURDU BOZKURT YURDU
...TÜRKİYE GEÇİLMEZ...




NOT : Çalışmalarından dolayı Beyza USTA ve Gökçes adlı öğrencilerime teşekkür ediyorum.

______________________________________________________________________




Bir çocuğa önce konuşmayı öğretirsiniz, sonra da susmayı……    (Prochnow)

Çocukların sevgi görmeye ihtiyacı vardır.Özellikle de hak etmedikleri
zaman…
(Harold Hulbert)

Eğer bebeğiniz güzel ve mükemmelse; hiç ağlamıyor, huysuzlanmıyorsa,
zamanında uyuyor ve her zaman bir melek kadar iyi niyetliyse, siz bir
anneannesiniz! 
(Theresa Bloomingdale)

Çocuk Hakları Sözleşmesi-Tarihçe

Çocukların korunması ile ilgili Uluslararası alanda bir örgüt kurulması fikri ilk olarak 1894 yılında ortaya çıkmıştır. Bu düşünceye ilgi gösteren bazı Avrupa devletlerinden temsilciler Paris'te özel bir toplantı yapmışlardır.

Gençlerin sorunlarını, çocuk ve annelerin korunması hususunda Uluslararası bir merkez kurulması yolunda ilk resmi girişim 1912 yılında İsviçre'de gerçekleşiyor. Aynı yıllarda benzer çalışmalar Belçika'da devam etmiş, bu çalış
malar 1. Dünya Savaşı'nın çıkmasına kadar sürmüş ve savaşın çıkması üzerine çalışmalar ara verilmiştir.

1.Dünya Savaşı'nın sonunda Çocukların Korunması önem kazanınca, 1920 yılında Cenevre'de "Uluslararası Çocuklara Yardım Birliği" adında özel bir örgüt kurulmuş ve bu örgüt 1923 yılında "Cenevre Çocuk Haklar Bildirgesi" ni yayınla-
mıştır. Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen ve yayınlanan, "dünyadaki tüm çocuklara asgari bir özen gösterilme-
lidir" ilkesini temel alan bu bildirge önsöz ve beş maddeden oluşmuştur.

"Cenevre Bildirgesi" denilen bu çocuk hakları bildirgesinde
çocukların "yaşama, gelişme, beslenme, yardım görme, istismardan korunma" hakları güvence altına alınmıştır.

Milletler Cemiyeti Genel Kurulu 27 Eylül 1934 tarihinde Çocuk Hakları Bildirgesini yeniden onaylamıştır.

Bu bildirge Türkiye tarafından benimsenmiş ve Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 1931 yılında imzalanmıştır.

Çocukların korunması, tıbbi yardım görmesi, çalışma yaşı gibi konularda çalışma yapmak üzere 1936 yılında 1.Balkan ve 1938 yılında 2.Balkan Kongreleri toplanmıştır. Bu kongreler bu alanda gerçekleştirilen evrensel çalışmalara öncü-
lük etmiştir. Ayrıca Balkan Kongreleri Türkiye'nin katıldığı çocukların korunmasına ilişkin ilk uluslararası çalışma-
lardandır.

Birleşmiş Milletler Örgütü kurulduktan sonra, Milletler Cemiyeti çocukların korunması sorununu inceleme ve görev-
lerini bu örgüte aktarmıştır. Üye devletlerin bazıları Çocuk Hakları Bildirgesinin devletleri hukuksal bakımdan bağla-
yıcı bir sözleşme olması önerisinde bulunmuşlar, ancak üye devletlerin çoğunluğu hukuksal bağlayıcılığı olmayan ve uygulama zorunluluğu bulunmayan genel ilkeler şeklindeki bildirgeye taraf olduklarını bildirmişlerdir. Bu öneriler doğrultusunda yeniden gözden geçirilen tasarı 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda "Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bidirgesi" adı altında kabul edilmiştir.

Çocuk Hakları Bildirgesi - 20 Kasım 1959

İnsanlığın çocuğa herşeyin en iyisini vermekle yükümlü olduğunu açıklaya önsöz ve 10 temel ilkeden oluşmuştur:
1. Bu bildirgede yer alan haklara tüm çocukların hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sahip olmaları,
2.
Çocuk özel bir korumadan yararlanabilmeli, bu amaçla hazırlanan kanunlarda çocuğun çıkarları göz önünde bulun-
durulmalıdır.
3. Çocuk doğduğu andan itibaren bir ad ve tabiyet sahibi olmaya hak kazanmalıdır.
4. Çocuğun sağlık hakkı,
5. Özürlü çocukların haklarını,
6. Çocuğun öncelikle ailesinin sorumluluğu altında olduğu, ailesi ve yeterli maddi desteği bulunmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kamu yönetiminin görevidir. Çok çocuklu ailelere devlet yardım etmelidir.
7. Çocuğun eğitim hakkı,
8. Öncelikli yardım ve koruma hakkı,
9. İstismar ve ihmale karşı korunması hakkı,
10. Çocuğun ayrımcılık biçimlerini özendiren uygulamalardan korunması, Çocuğun anlayış, barış, hoşgörü, kardeşlik ilkeleri ve ortamında yetiştirilmesini öngörmektedir.

Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi
20 Kasım 1989


Çocuk Hakları Sözleşmesinin oluşumu, 1924 Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi ve 1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesine dayanır. Bildirgeler, çocukların çıkarları yönündeki özel ve kamusal nitelikteki girşimler açısından o günden bu yana bir kılavuz işlevi görmüşlerdir. Fakat bildirgeler, devletler tarafından kabul edilen fakat uyulmadığı takdirde bağlayıcılığı ve yaptırımı bulunmayan ilan edilmiş genel ilkelerdir. Sözleşmeler ise, kendisine taraf olan devletleri bağlayan bir yasa niteliğindedir. Bu nedenle Çocuk Haklarının da bağlayıcı bir sözleşme ile güvence altına alınması gerekliliği doğmuştur.

Çocuk Haklarına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Uluslararası hukukta Çocuk Haklarının tanınması ve korunmasına ilişkin en kapsamlı düzenlemeyi içeren metindir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun oy birliği ile ka-
bul ettiği sözleşme metnini 26 Ocak 1990' da imzaya açmış ve 2 Eylül 1990'da ise sözleşmeyi onaylayan 21 devlet arasında yürürlüğe girmiştir.

Türkiye 20 - 30 Eylül 1990'da Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplanan " Çocuklar İçin Dünya Zirvesi" nde sözleşmeyi imzalamıştır.

Bu sözleşme " Dünya Çocuklarının İnsan Hakları Yasası " sayılmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi 18 yaşına kadar olan insanları "Çocuk" olarak niteleyip, onların :

 

YAŞAMA

KORUNMA

GELİŞME

KATILIM

haklarını güvence altına almaktadır.

Özel ilgi ve eğitim gerektiren çocuklar için, özel düzenlemeler ve hükümler öngörmektedir.

Sözleşme, çocuk haklarına ilişkin bu güne dek hazırlanmış en eksiksiz belgedir ve ayrıca bu haklara uluslararası yasa gücü kazandıran ilk belgedir. Sözleşmenin diğer bir özelliği de insan hakları ile ilgili Uluslararası antlaşmalar arasın-
da en kısa zamanda yürürlüğe giren bir belge oluşudur.

Bugüne kadar yapılmış düzenlemelerden farklı olarak, bu sözleşme çocukların KATILIM HAKLARINI düzenlemiştir.
Çocuklar kendi haklarında karar verebilme ve kişiliklerin geliştirebilme, toplumsal örgütlenmelerde kendilerini ifade edebilme haklarını da tanımıştır.

Çocuk Hakları Sözleşmesi' nin Temel İlkeleri:
* 18 yaşına kadar herkes "Ç o c u k t u r ".
* Çocuk , yaşla ve olgunlaşma ile gelişen ihtiyaçlara sahip bi r " b i r e y d i r".
*Çocuk hakkında alınan her kararda çocuğun "g ö r ü ş ü" alınmalıdır.
*Çocukla ilgili her işlemde " çocuğun yüksek yararı " gözönünde bulundurulmalıdır.
*Çocuklar herhangi bir "a y r ı m c ı l ı ğ a" maruz kalmaksızın "e ş i t" olarak "d o ğ u ş t a n" haklara sahiptirler.
*A n n e-b a b a " s o r u m l u l u ğ u" esastır. Devletler anne babanın bu sorumluluğunu yerine getirmesine destek olmalı, anne babanın sorumluluğunu yerine getirmedikleri durumlarda sorumluluğu devir almalıdırlar.

Bu temel yaklaşımdan sonra, çocukların içinde bulunabilecekleri her bir özel durum ( istismar edilmiş olma, çalışan çocuklar, mülteci çocuklar, savaş mağduru çocuklar, madde bağımlılığı gibi ) ayrıca düzenlenmiştir.

Sözleşme, Uluslararası hukuk açısından çocuklara yönelik tutum ve davranışlara ilişkin evrensel standartları düzen-
leyen ve b a ğ l a y ı c ı güce sahip h u k u k s a l bir metindir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi' nin Uygulanması - İzlenmesi

Sözleşmenin 42. maddesinde : "Sözleşmede yer alan hakların taraf devletlerce uygun araçlarla yetişkinlere ve çocukla-
ra yaygın bir biçimde öğretilmesi yükümlülüğü" belirtilmiştir.

Sözleşmenin 43. ve devamındaki maddelerinde, sözleşmenin yürürlüğe girmesini ve sözleşmeye uyulmasını düzenleyen kurallara yer verilmiştir.

Taraf devletler, sözleşmede yer alan hükümlerin hayata geçirilmesini ve sözleşmenin uygun ve etkili araçlarla, gerek çocuklar ve gerekse yetişkinler tarafından bilinmesini sağlamakla yükümlüdürler. Bu nedenle iç hukuklarını sözleş-
meye uyarlamak, idari işlemlerde de, kurumların oluşmasında uyum için gerekli değişiklikleri yapmakla yükümlü-
dürler.

Bu yükümlülüklerin yerine getirilişi, on uzmandan oluşan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesince izlenir.

Sözleşmeye taraf devletler, sözleşmeyi onayladıktan iki yıl sonra ve ardından her beş yılda bir Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi'ne ülkelerindeki çocuk hakları ile ilgili durum hakkında rapor vermekle yükümlüdürler.

Ayrıca taraf devletler, hazırladıkları bu raporları kamuoyuna yaygın bir biçimde duyuracaklardır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, çocuk haklarına ilişkin belirli konularda özel araştırmalar yapılmasını isteyebilir. Değerlendirmelerini taraf devletlerden her birine ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na iletir.

Devlet raporları dışında, Sivil toplum kuruluşları da Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesine rapor sunabilmektedirler.



K a y na k ç a


20 Kasım 1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme
20 Kasım 1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi
Akyüz Emine Çocuğun Haklarının ve Güvenliğinin Korunması - Ankara 2000


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920 günü kurulması onuruna Atatürk'ün Türk ve Dünya çocuklarına armağan ettiği bir bayramdır. 1979'un UNESCO tarafından 'çocuk yılı' ilan edilmesiyle birlikte o yıla kadar ulusal olarak kutlanan bayram uluslararası nitelik kazanmıştır. 1979'dan bu yana her yıl 23 Nisan'da TRT tarafından geleneksel olarak 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlenmekte ve bir hafta süren etkinliklere 8-12 yaş arası dünya çocukları davet edilmektedir.

Dünya Çocuk İşçiliği Günü (12 Haziran)

12 Haziran günü dünyadaki çocuk işçiliğine karşı çalışmalar yapmak için Dünya İş Örgütü' nün (ILO) önderliğinde kutlanmaktadır.

Afrikalı Çocuklar Günü (16 Haziran)

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Soweto kentinde binlerce çocuk daha fazla haklar ve daha iyi bir eğitim için bir yürüyüş düzenlediler. Bu yürüyüş sırasında yüzlerce çocuk öldürüldü. Daha sonra çıkan olaylarda da binlerce kişi hayatını kaybetti. Bu olaylarda ölenlerin anısına 16 Haziran günü Afrikalı çocuklar günü olarak 1991 den beri kutlanmaya başlamıştır

 

ÇOCUK HAKLARI

Çocukların erişkinden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi 20 Kasım 1959'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda "Çocuk Hakları Bildirgesi" ile kabul edilmiştir. On ilkeden oluşan bu bildirge aşağıdaki gibidir:

1. İlke :Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır.
2. İlke : Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir.
3. İlke : Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.
4. İlke : Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.
5. İlke : Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
6. İlke : Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.
7. İlke : Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.
8. İlke : Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
9. İlke : Çocuklar her türlü istismar, ihmal, ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.
10. İlke : Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir

 DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

Dünya çocuk gününde,
Neşeliyiz hepimiz.
Bizi mutlu yapana,
Çok teşekkür ederiz.
Evet bugün küçüğüz,
Yarın büyüyeceğiz.
Sizin işlerinizi,
Bizler yürüteceğiz.
"Çocuk umuttur" diye,
Büyük Ata'ma minnet!
Bekliyoruz sizlerden,
Himaye, sevgi, şefkât.

Hayriye GARİBOĞLU

BEN DE BİR ÇOCUĞUM

Ben de bir çocuğum, diğerleri gibi,
Şefkatle öpülmek, sevilmek isterim.
Ellerimde tutsun büyüklerim,
Annesinin yanında bir çocuk görsem,
Kederle dolar, yaşlı gözlerim.
Ben de bir çocuğum diğerleri gibi,
Neşeyle dolup gülmek isterim.
Bir sevgi denizinde,
Açılmak sonsuza doğru.
Ninnilerle, türkülerle büyümek,
Bayramların bayram olduğunu bilmek,
Her çocuk gibi benim de hakkım.
Sıcak bir yuvadır düşlerim,
Ne olur, beni de görün,
Beni de sevin büyüklerim.

Arife HANCI

DÜNYA ÇOCUKLARI

Yaşamak gerekiyorsa eğer,
Bir çocuk oyunu kadar renkli olsun.
Dünyayı kardeşlik dallarında,
Uçan kuşlar doldursun.
Sen dargınlık ağacı barış ve yemiş ver.

Birleşiniz bütün dünya çocukları,
Kalp kırılmadıkça sürüp gider oyun.
Yorulunca bir dost sesiyle uyuyun,
Sabah, kalbinize örtsün şafakları...

Tanrım yorgunluktan koru bu ayakları,
Bu küçük ayaklar böyle hep beraber
Oraya, o kardeş bayramına gider
Kucaklaşır bütün dünya çocukları.

Ceyhun Atuf KANSU




ÇOCUK

Çiçek olur açılır,
Koku olur saçılır,
Ondan vaz mı geçilir?

Çocuk evin şenliği,
Yurdun egemenliği.

Kuş olur dalımızda,
Tat olur balımızda,
Ak akçe elimizde.

Çocuk evin şenliği,
Yurdun egemenliği.

Çocuk baş tacımızdır,
Şifa ilacımızdır,
Tükenmez...

 
SOKAK ÇOCUKLARI

Elleri kirli, gözleri kara,
İnsafsızca salınmışlar sokaklara,
Nasıl kıymışlar, nasıl bu canlara?
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Alışmışlar ızdıraplara,
Hayeller bile uzak onlara,
Birileri alır iter suçlara...
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Biz sahip çıkmasak, birileri yürütecek kervanını,
Kesecekler mahsunların, kollarını, bacaklarını!
Karşımıza çıkaracaklar suç makinalarını!
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Önce tek tek kurutmalı bataklıkları,
Sonra eğitmeli bu yavruları...
Sevdirmeli tüm insanları.
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar bizim yarınlarımız!

Yılmaz Çelik

NOT : Çalışmalarından dolayı Eda ÇELEBİ, Özge KURT, Pelin KAYA, Cihan SULU, Merve SEVİCİ adlı öğrencilerime teşekkür ediyorum.

 

 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol